Cuma, Haziran 8

3-1 Fener Alır

Evet hacılar; 8 aylık faso fisodan sonra NBA'in en önemli kısmına gelmiş bulunuyoruz. Lafı uzatmadan takımlar hakkında bir iki kelam edeyim, finallerin ilk maçı ilen ilgili görüşlerimi yazayım, sonra bunları "baz alarak" seri hakkında tahmin yapacam; uyarırım.

İlk maç, dün, torpaklarında sudan çok petrol ve Yozgat'takinden çok kıro barındıran güzide vatan toprağımız Texas'ın San Antonio beldesinde oynandı.
Hala kovboy takkesi takan ve çıngıraklı yılan derisinden imal, kasıktan dize kadar uzun Clint Eastwood çizmesi giyen lümpenlerin memleketindeki basket takımı Spurs, ilk finalistimiz. Spurs bildiğimiz üzere son 5-6 yıldır ligin en sağlam takımlarından biri. Öyle ki amarıkan medyası gene dynasty lafları etmeye başladı. Dynasty demişken, NBA 2007 ne kadar kötü olmuş öyle. Neyse, bu sene normal sezonda peygamber vitesinde giden SA, play-offlarda rampa başlangıcı vesilesiyle fites düşürdü ki rampayı daha kolay çıkabile. Burada gayet ince bir mantık ve dil oyunu yaptım, umarım yakalamışsınızdır. Bu arkadaşlar, play-off'ların ilk turunda Denver'la "mecburen" bi kaç maç yapıp Carmelo'yu bir kenara koyup yola devam ettiler. Phoenix'i Haluk Ulusoy çakması Stern'ün marifetleri ilen eleyip, maçlara Kolej formasıyla çıkan Utah'ı olsıtar Mehmet Okur'un maç başına 7.2 sayıyla yıldızlaştığı 5 maçta ekarte ettiler. Böylelikle doğudan gelecek sikko bir takımla formalite icabı ve Stern reklam gelirlerini köklesin diye bir kaç maç daha yapma hakkını elde ettiler.
Kolej'imizin güler yüzlü pivotu Eran'ın deyimiyle "son finale" yükselen diğer takım ise, Doğu'nun birincisi Cleveland Cavaliers oldu. İnsan azmanı, kas silsilesi, anatomik hilkat garibesi, zenci ve garip isimli yeni süperyıldızımız LeBron'un takımı kevs biliyorsunuz. Bunlar da play-off'a kalmak için en az 23 maç kazanmanın şart koşulduğu, kalitesi Türkiye Ligi'nden hallice olan Doğu Ligi'nde normal sezonu 50-32 lik bir dereceylen bitirdi. Play-off'larda Kobe'nin egosuna sümsük indirebilmiş nadir insanlardan, adamım Gilbert'siz ve Butler'sız Vaşinkton'u süpürdüler. Carter'ın hayatının en kötü 2 maçını oynadığı seride Nets'i elediler. Doğu finallerinde de LeBron'un eşşeğin götüne su kaçırmasıyla birlikte şahlanarak favori Detroit'i elemek suretiylen finallerde San Antonio'nun yemi olmaya ve YKM'den toplam 10 milyonluk hediye çeki almaya hak kazandılar. Kendilerini kutluyoruz...

İlk Maç: SA 85 - 76 CLE

Bekledğim üzere, ilk maç San Antonio'da oynanması kararlaştırıldı. Tahminimde haklı çıkmanın sevincini yaşarken TV'nin her maç öncesi göstermesinden gına geldiği Alamo ve "San Antonyo Boklu Nehiri" manzaraları sinirimi bozdu ve maça bu ruh haliyle çıktım. Bundan sonra yazacaklarım bu ruhb halindeykene yaptığım gözlemlere dayanmaktadır.
Öncelikle, bu Cleveland'ın Parker'ı tutmasını imkan dahilinde görmüyorum. Bu amına kodumun kara kuru frenkini daha 6-7 sene önce Görkan'la Ankara'da izlediğimizde şaşırmıştık Popovic böyle bi adamı neden seçti diye. Lakin şimdi artık iyice belli oldu ki bu adam ligin en etkili PG'lerinden biri ve sanırım ligdeki en hızlı oyuncu. Resmen anasını sikti Cavs'in ilk periyottan başlayarak. Hughes'un bağırsaklarını düğümleyip içeri girip durdu ve 2.30 luk meşe odunundan yapılma telefon direği (düzeltme: meşe odunundan telefon direği mi olur amına koyim. kavak diyelim ona) hareketliliğindeki İlgauskas'ın olsun, saçını siktimin kıtıpiyözü Varejao'nun olsun tepesinden turnike bırakıp durdu. İçeri o kadar rahat girdi ki, aslında Boşnak göçmeni olan ve ana dili gibi Türkçe konuşan Cavs koçu Mike Brown, bu dilde "penetrasyon + lay-up" a neden turnike dendiğini bir kez daha anımsayıp, Parker'ı cüssesi ilen durdursun deyyu LeBron'u onla eşleştirdi. E bu da olmadı tabi ve Parker maç boyu çok çok afedersiniz Cavs'in canına okudu. Bu seride Parker'a çözüm üretebileceklerini zannetmiyorum. Parker'ın arada bi yaşadığı düşüşlerden bir veya ikisi denk gelmedikçe bu zenci oğlandan en az ilk maçtaki performansı bekliyorum serinin geri kalanında.
Parker demişken, bunun bir de uçurtma çıtası fiziğinde yavuklusu var, Eva Longoria. Demet Şener nasıl ki her İbo lafı geçtiğinde ekrana gleiyosa amına kodumun amarıkan televizyası da bu karıyı zırt pırt gösteriyo. Artık fenalık geldi, gerçekten uyuz oluyorum karıya, bi siktirsin gitsin evinde otursun amına koyim.
Neyse, Parker her ne kadar bu serinin sonucuna etki edecek önemli bir oyuncu olsa da asıl olay tabi ki LeBron. Bowen orospusunun LeBron'u teke tekte durdurması mümkün olmadığından SA 12 kademeli, çelik jantlı, 18 ileri vitesli savunma anlayısı uyguladı ve uygulayacak. LeBron'u potanın en fazla 17 arşın kadar yakınına soktular ve ne zaman topu yere vursa en az 3 kademeli savunmayla adamı bezdirdiler. İlk basketini 3. çeyrekte attı, siz düşünün artık. Düşünmeyin veya ne bileyim, klişe kullanayım dedim. Bu savunmada da kilit adam da Duncan. Adam inanılmaz kademeye giriyo ve yardım savunması yapıyo. LeBron'un ağzına topu 2-3 kere tıkamasının yanısıra kazara LeBron adamını geçip de Duncan'la karsılastığında topu içerde boş kalan uzuna her indirdiğinde Hızır hazretialeyissselam gibi yetişip o açığı da kapattı. Böylelikle LeBron'un tek yapabileceği iş; olur da adamını geçip içeri hareketlenebilirse, yardım geldiğinde taa anasının nikahındaki, öbür köşedeki adamlara kıros pas atmak oldu. Ki böyle oynarsanız Spurs'ü yenemezsiniz. Bu sisteme Hakan Şükür tipi pres yapan, adam eksilten, alan daraltan, kafa golü atan, serbest vuruş atan, savunma yapan, oyun kuran bir adam lazım. O da olmadğına göre başka bi şeyler düşünmek şart. Misal, bu maçtaki gibi LeBron'n eline topu 3lüğün dışında verip adamı SA savunmasına yem etmek yerine 2şer 3er perdeden çıkarmak, Ilgauskas'ın pasörlüğünü ve yeni favorim çaylak Gibson'ın dış şut tehdidi özelliğini öne çıkaracak setler uygulamak daha mantıklı geliyor. Ilgauskas'ı kullanmak, üstüne gitmek özellikle şart çünkü Duncan'ı faul porobpemine sokarsa SA'nın hücumu da savunması da yerle yeksan olur ki özellikle bu LeBron'un Hz. Ali edasıyla ortalığı yarıp yarmalamasına yol açacaktır kanımca. Bir de bu Larry Hughes'le bu iş olmaz, bi şekilde gitmesi lazım takımdan. Fener'e satabilirler, Aziz'de çok para var.
Bir diğer husus ise Cleveland'ın hücumda kalın sıçmasına rağmen savunmada özellikle ilk yarıda çok iyi performans vermesi oldu. Duncan hayvanını bütün maç etkili savunmak imkansız olduğundan (bkz Memo) ve Parker her an savunmanın amına koyduğundan moral bozmadan bu savunma temposunu sürdürmek çok zor. Ama Bowen'ın hücumda Alpay'ın milli takımda yaptığı kadar bile katkı yapmaması ve Cavs'in takım savunma anlayışı adeta olumlu sinyaller vermekte.

Ne olur?

Yukarıda bahsettiğim Parker'ın ara sıra yaşadığı düşüşlerden birine böyle sağlam savunma denk getirirler de, Duncan da çok azmazsa, Ginobili de Parker'ın düşürdüğü performansı kendi başına kapatmazsa, Finley de katkı yapamazsa, Duncan'ı faul problemine sokarlarsa, LeBron çok iyi oynarsa, diğer Cavs oyuncularından özellikle Hughes'den 20 sayı civarı katkı gelirse belki Cavs bir maç alır. Normal sezonda Cavs'in Spurs'ü iki maçta da yenmesini gözümüzde büyütmemek gerekiyor zira bura NBA finalleri ve bu amına kodumun kovboyları bu tarlalarda sık sık dolaşıyorlar. Hatta öyle ki SA daha finale çıkıp da kaybetmedi ömr-ü hayatında. 4-1 diyorum efendim tahmin olarak, biraz iddialı oldu hakikaten. Düşünmedim değil götü sağlama almak için bir maç daha vereyim Cavs'e, 4-2 diyeyim orta karar diye. Ama varsın olsun, yanılırsam da size taşşak malzemesi çıkar.

Haydin görüşürüz.

1 yorum:

aliyavuz dedi ki...

5-0 san antonyo. son mac mars olur.