Cumartesi, Haziran 16

tribünlerde coşacaksın, kupaları alacaksın

mvp eva longoria'yı al yanaklarından öperek başlamak isterdim, ama kör talih izin vermiyor.

lebron kardeşim; seninle ilgili hakketten karışık duygulara sahibim. ilk çıktığın allstar müsabakasında gösterdiğin arsız tutumla birlikte seni çinli yetenek yao ile çarpıştırarak ikinizi de sahalardan silme istediği doğmuştu içime. kortsayt kantdavna soktuğun her hareketi bu önyargı ile izledim durdum. için için 'çok iyi oynuyor orospu çocuğu, niçün sevmiyorum' diye sorarken, bu takımdan bi bok olmaz diye güya kendimi rahatlatıyordum. zira cavs'i finalde görmek demek, finalin kendisini görmek demek değildi. o zahiri bir finaldi. bu görüşümde hala diretmekteyim. gelgelelim aynı lebron, biraz da üç büyüklerden san antonio karşısındaki anadolu temsilcisi olarak yola çıktığından olsa gerek, yüzünde ince bir emrah efektiyle başladı seriye. arkadaşlarına servis yaptı bol bol.ve ben bunu zorunlu olarak yapmadığını düşünüyorum. isterse daha çok pozisyon zorlayıp ortalığı galeyana getirebilirdi. şut kaçırınca yüzünde agresif amerikan genci değil, koyununu kaçırmış çoban var idi. pastörel duygular yaşamaktaydı inan olsun. genç yetenek vallahi de billahi de yaşından büyük davrandı. ve fakat bu fakir edebiyatının da verdiği destekle basiretini bir güzel bağladı. çok hoşuna gitmemiştir umarım. kariyeri açısından zararlı olabilir zira.

anadolu temsilcisi cleveland eğer ortalama bir avrupa takımı kadar şut sokabiliyor olsaydı seri hala devam ediyor olurdu, orası da ayrı konu. ibrahim kutluay gibi bir yıldızla kadrosunu zenginleştir, finale de doğrudan çıkmak için başvuruları federsayon tarafından onaylanırsa kupayı müzelerine götürür, bizans heggümönyasını alaşağı edivirirler.

ancak her anadolu takımı gibi onlar da mazlum olmaktan mutlu; mağlup olmanın haklı gururuna kaptırmışlar kendilerini. mike brown seçimini yılmaz vural olmak yerine, ümit kayıhan tarzı mazlum takım hocası olmaktan yana kullanınca spektaküler hareket de göremedik. altyapısından yetiştiği san antonio'nun zengin tesislerinden testislerini yayarak gelmiş komşu bençe bakınca içinde fakir ama gururlu geçen bir cümle geldi mi acaba aklına? ha, geldi mi? cavs yönetimi belki de yılmaz vuralı başa geçirmelidir. cleveland'ın muhtaç olduğu gaz, vuralın bağırsaklarında mevcuttur.
taraftarın vazgeçilmez dostu
taraftar desen ona keza. ntv yorumcularının üzerine basa basa belirttikleri bu mevzuyu bi defa daha konuşuyor olmak sıkıcı ama insanın aklına basket nedir çok az bilerek türk telekom maçlarını kovalayan ankaragücü taraftarı geliyor.zaten burs fonu açacakmış cleveland belediyesi. bir senede adam etmezlerse n'oliyim. ponpon kızlardan biraz uzak tutmak suretiyle sahanın çeşitli yörelerine serpiştirilmiş eli meşaleli ankaralı (veya bursalı eskişehirli istanbullu) gençler nba tribününe hak ettiği kıvamı vermeye hazırdır diye düşünüyorum. ön eğitim olarak davulun tokmağını sosisli yiyor, bağırmıyor diye insanların kafasına atmamaları konusunda uyarmak lazım tabi.


son olarak her iki takıma da sik gibi bir final sersi izlettikleri için çok teşekkür ediyorum.

dip not: çarşamba galatasaray beşiktaş engelli basketbol maçı var. o maçtan canlı yayınla bağlanıyorum. nba neymiş.

Hiç yorum yok: