Pazartesi, Eylül 10

dağılın ulen, dağılın

seyredende, eline yaş odun alarak ve yaradana sığınarak kendisine girişme isteği uyandıran milli takımımız, bugünkü italya maçından sonra beni böyle fevri bi giriş yapmaya itti. 12 mal adam sinirlerimizi alt üst etti, fıtık etti, çarşı karıştı.

turnuvanın bize kazandırdığı en büyük artı, basketbolda türk ekolünün ve sisteminin olgunlaşması ve literatüre girmesi oldu. Bu sistemle oynamak isteyen takımlar için ekolün inceliklerini ve sırlarını şöyle sıralayabiliriz:
  • turnuva öncesi 6 aylık hazırlık kampı yapılır, ama maçta koşulmaz, set oyunu oynanır, bu sırada da kesinlikle hareket edilmez, yoksa yorulunur, terlenir ve hasta olunur.
  • hücum sistemi gayet basittir, topu birisi alır, potaya doğru atar, sonraki hücumda bu set tekrar oynanır, gerçekten çok basittir...
  • savunma daha da basittir, rakibin hücum etmesi keyif ve neşe ile izlenir.
  • oyun kurucunuz, maç başı 28 cross over, 36 bacak arası, 52 reverse yapar, toplamda bir adam geçer.
  • kalın kaşlı, gür saçlı skorer gardınız, perdeden çıkıp topu alır, şutu fırlattı fırlatır, olmadı boynunu büker, sahanın neresinde olursa olsun üç tane sağ dripling yapar, sol el kesinlikle topa temas etmez, günahtır, topu tekrar oyun kurucuya vererek cross overları seyretmenin tadını çıkarmaya devam eder.
  • all star uzununuz, hücumda shooting insan, savunmada duba pozisyonunda oynar, yeri gelirse yılmaz abi tarafından ters çevirilip üzerine oturulur. popescu çabukluğunu dış şut atarken kullanır, çünkü shooting insan içeri girip itiş kakışa bulaşmaz, öyle bi durumda maazallah hareket etmek falan gerekebilir.
  • takımın en önemli dış oyuncusu sakatlandı denilerek kadrodan kovulur, çünkü avrupanın en iyi şutörlerinden biridir, efes altyapısından yetişmediğinden olsa gerek hiç bi zaman gereken değeri görememesine rağmen sorun çıkarmaz, dünya 6.sı olan takımın en skoreridir, ayrıca ara sıra aklı başında laflar edebilir. onun yerine yüzde 10 la hücum eden, eline aldığı topu fırlattığı için nba den kovulmuş geleceğin 30 yaşındaki yıldızına her maç 35 dk süre verilir.
  • maç içinde 6-7 sayı geri düşüldüğünde önce hakemlere saldırılır, sonra maç sonunda söylenmek üzere bahaneler uydurulmaya başlanır.her turnuvaya ilk üç hedefiyle girilir, ilk grup maçlarında sadece botswana, lihtenşıtayn veya diyarbakırspor maçı kazanılır, eziyet 3 maç daha uzatılır, taraftar ayar edilir.
  • koçunuz her turnuva sonrası kolpadan istifa eder, federasyon baskanının yoğun baskısına dayanamaz, geri döner.

analist gönlüm, turnuva ile ilgili teknik değerlendirme vs de yapmayı isterdi ama sanırım keyfimin yerine gelmesi için bi süre daha ispanya- rusya maçı benzeri bi maç beklemem gerekecek. o zamana kadar asabiyet ve keder içindeyim, çocukların ellerinden, büyüklerin gözlerinden öperim...

Hiç yorum yok: